Kate Winslet - Johnny Depp - Röportaj

[Rock Star]

Kate Winslet ve Johnny Depp ile Yapılan Röportaj



Johnny Depp ve Kate Winslet, izlerken mendil takviyesi gerektiren filmlerini (Düşler Ülkesi) anlattı!

Miramax'in pazarlama-malın pahasını artırma başarıları hanesine kolaylıkla yazılacak Düşler Ülkesi, Peter Pan'ın yazarı J.M. Barrie'nın gerçek hayatından bir bölümü aktarıyor. Allan Knee'nin The Man Who Was Peter Pan oyunundan uyarlanmış ve Kesişen Yollar/Monster's Ball'un yönetmeni Marc Forster'ın imzasını taşıyor... Sir James Matthew Barrie (Johnny Depp), statü atlama meraklısı karısıyla (Radha Mitchell) evliliği pek iyi gitmediği gibi kariyeri de parlak durumda olmayan bir yazar. Günün birinde, dul bir kadın (Kate Winslet) ve dört oğluyla tanışması, Barrie'nin hayatını değiştiriyor. En önemlisi, bu aile onu ölümsüzleştirecek Peter Pan'ın esin kaynağı oluyor.

Johnny Depp, Kate Winslet'ın diğer filmini, bu yılın en çok sözü edilenlerinden biri olan Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ı görmemiş. Nedeni ise, filmi izlemeye kalkışınca daha açılış jeneriği sırasında uyumaya başlaması. Filmler, Johnny Depp'te sakinleştirici ve uyutucu bir etki yaratıyormuş yani. Umarız Akademi üyeleri de aynı dertten muzdarip değildir diyelim ve Depp ile Winslet ikilisinin filmle ilgili sohbetlerine geçelim.


**Birçok izleyici Düşler Ülkesi'nin üç yıl önce, Karayip Korsanları'ndan ve Eternal Sunshine'dan çok daha önce tamamlandığını bilmiyor. O kadar eski bir film hakkında nasıl konuşabiliyorsunuz?

-Johnny Depp: Uyduruyorsunuz, yalan atıyorsunuz (Gülüyor..).
-Kate Winslet: Hele ben, o arada ikinci bebeğimi doğurdum. Bir sürü beyin hücremden oldum yani.Gidip iki kez izledim filmi; nasıldı, hatırlayayım diye.


**Peki, hiç sabırsızlanıp film bir an önce vizyona girsin istemediniz mi?

- Johnny Depp: Bir tuhaflık olduğunu anlamıştım. Universal stüdyoları da Peter Pan isminde bir film hazırlığındaydı. (O proje hayata geçmedi.) Bizim film rafa kaldırıldı diye düşündüm.
- Kate Winslet: Ayrıca unutmayın, oyunculara hiçbir zaman hiçbir konuda bilgi verilmez. Sadece, kırmızı halılı bir galaya gitmeniz gerektiğinde ararlar sizi.


**Filmde babasız çocuklar, ölümcül bir hastalık gibi göz yaşartıcı unsurlar çok. Siz durumu abartmamak için ne tür bir çaba gösterdiniz?

- Johnny Depp: Kate, Marc (Forster, yönetmen) ve ben sık sık küçük toplantılar yapıp durumu ele aldık.
- Kate Winslet: En duyarlı noktaları saptayıp çeki düzen verdik. Bir iki kelime eksilttik, bazen sadece bakışlara yüklendik.


**Yani hiçbir sahne kesilmedi mi?

- Kate Winslet: Aslında bir sahne kesildi. Köy evine ilk gelişimizde, evin dışında Johnny'yle bir sahnemiz var. Orada ben kendisine 'Bizim için ne kadar çok şey ifade ettiğini biliyor musun?' diyorum. O da, 'Çocuklar çok küçük...' diye başlıyor. Ben de 'Evet ama, benim için de...' diyorum. Bu sahne atılmasaydı eğer, ikisi arasındaki bağın altı çizilmiş olacaktı. Filmde o bağa ilişkin ne bir öpücük, ne söylenen bir söz olmaması hoşuma gidiyor.


**Film, Barry ve Sylvia'nın arkadaşlıklarına 1903 toplumu için skandalmış gibi yaklaşıyor. Bugün toplum böyle bir ilişkiye nasıl tepki verir sizce?

- Johnny Depp: Reality show'lar döneminde yaşıyoruz. İnsanlar ekranda tuvalete gidiyor, milyonlarca kişi de izliyor. Hiçbir şey olmazdı.
- Kate Winslet: TV'de En Utanç Verici Dakikalar diye bir program izledim dün gece. Ünlüler Detoksu denen bir programda, adam kendine lavman yapıyor ve kakasını izleyicilere gösteriyordu. Yani bilemiyorum böyle bir toplumda bu ilişki şok yaratır mı?


**Filmde Barry, oğlanlara hiç dokunmuyor, onlara sarılmıyor. Bazıları o dönem çocuklarla uygunsuz ilişkiler kurmakla suçlamıştı onu. Bu tür yorumların hiç değilse bugün önüne geçmek için bilinçli bir karar mıydı bu?

- Johnny Depp: Bence bu o zaman da, şimdi de iğrenç bir dedikodu. Ben hiçbir zaman kulak asmadım. Buna filmde daha çok yer verilseydi bence yanlış olurdu. Ama elbette bahsedilmesi gerekiyordu ve bahsedildi.


**Filmle ilgili nadir kötü eleştirilerden birinde New York Times eleştirmeni, sınırlarınızı zorlamadığınızı düşünüyordu.

- Johnny Depp: Nerden biliyormuş? Bu onun fikri. Kate'in ve benim sınırlarımızı, hem de bu hikâyenin konsepti içindeki sınırlarımızı nereden bilebilir ki?
- Kate Winslet: Belki Marc'ın olabildiğince sessiz sakin bir şey istemesine takılmıştır. Marc hep, aman rol yapmayı abartmayalım, sonuç olarak dönem filmi yapıyoruz diyordu. Barrie de Edward Scissorhands değil ki...


**Filmde Barrie'nin karısı, kocasının yaratıcı yanını anlamıyor ve desteklemiyor. Siz ikiniz de sanat çevresinden kişilerle birliktesiniz. (Depp, şarkıcı Vanessa Paradis'yle birlikte, Winslet yönetmen Sam Mendes'le evli.) Sizce önemli mi bu?

- Johnny Depp: Belki bir dereceye kadar. Benim için partnerinizin ne olduğu önemli değil; ister şarkıcı, ister oyuncu, ister muslukçu olsun. Yeter ki işini tutkuyla yapsın. Vanessa'yla biz hiç işimizden söz etmeyiz.
- Kate Winslet: Bence önemli. Özellikle böyle birini bulmak üzere yola çıkmadım tabii, ama aynı işi yapmanız sevdiğiniz insanı anlama kapasitenizi artırıyor. Sam'e işimle ilgili bir şey anlatmak zorunda değilim, çünkü zaten onun işi oyuncuları anlamak.


**Barrie, Peter'da kendini görüyor. Siz çocuklarınızda kendinizi görür müsünüz?

- Johnny Depp: Her gün. beş buçuk yaşındaki kızım bir taklit ustası. İki yaşındaki oğlum da korsan sanki. Geçen gün ablama ben de böyle yaramaz mıydım diye sordum, aynen öyleymişim.
- Kate Winslet: Benim kızım da geçen gün gelip son derece ciddi bir tavırla büyüyünce oyuncu olacağını belirtti. Dört yaşında. Babama telefon açıp ben de bu yaşta oyuncu olmak istiyor muydum diye sordum. Meğer ben daha üç yaşındayken ilan etmişim oyuncu olacağımı.